Satoshi’nin Rüyası Hukukun Kâbusuna mı Dönüştü?

Kriptopara dünyasında yine fırtına var. Bitcoin düştü, altcoinler eridi, borsalar “teknik aksaklık” bahanesiyle kapanıyor.

Ama asıl çöküş, adalette yaşanıyor.

Ben yıllar önce üniversitede Blockchain ve Yapay Zekâ Topluluğu’nun kurucu başkanı olarak bu teknolojilerin hukukla nasıl buluşacağını tartışırken, kimse kripto borsalarının bir gün “dijital kumarhane”ye dönüşeceğini tahmin etmiyordu.

Bizi ilk kez bitcoin ve blockchain teknolojisiyle tanıştıran Satoshi Nakamoto’nun 2009’da yazdığı o ünlü white paper’da amaç: “Aracı kurumları ortadan kaldırarak güveni teknolojiye devretmekti.”

Bugün ise tam tersi oldu: Teknoloji, güveni değil, belirsizliği yansıtıyor.

Hukuk Neden Geride Kaldı?

Her şey “merkeziyetsizlik” sloganıyla başladı.

Ama şimdi ortada öyle bir merkez var ki, yatırımcının parası kaybolunca kimse o merkeze ulaşamıyor.

Ne SPK var, ne BDDK...

Kriptopara borsalarının yöneticileri yatırımcılarının haklarını 'hizmet politikalarıyla' tek başına koruyamıyor.

Milyarlarca dolarlar hukuksuz bir ortamda el değiştiriyor. Milyonlarca yatırımcı mağdur oluyor.

Her sene onlarca borsa şirketi iflas bayrağı çekiyor.

Bu noktada hukuk hâlâ bir tanım bulamamış durumda.

Bir kripto borsası çökerse, bu bir ticari iflas mı?

Yoksa dijital dolandırıcılık mı?

Yanıt: Ülkeden ülkeye değişiyor.

Blockchainde kod kanundur. Ancak bu konuda adaletin kodları, maalesef evrensel değil.

Türkiye’de hâlâ kripto borsaları yeterince sermaye piyasası mevzuatına dahil edilmiyor.

Bu da şu anlama geliyor:

Borsa battığında, yatırımcıların hukuki güvencesi yok.

Ne sigorta, ne denetim, ne de teminat.

Bir tıkla servet kazanabiliyorsunuz ama bir “güncelleme” ile her şeyi kaybedebiliyorsunuz.

Dahası, bu platformların birçoğu Türkiye dışında kayıtlı.

Yani paramız burada kayboluyor ama hukuk oraya yetişemiyor.

Bu bir hukuk boşluğu değil, hukuki kara delik.

Geleceğin Davaları Kapıda

Bugün kripto borsalarındaki mağduriyetler, yarının en büyük toplu davalara dönüşecek.

Yatırımcılar, ülkeler, hatta devletler bile “dijital tazminat” kavramını tartışacak.

Belki “Blockchain Denetim Kurumu” kurulacak, belki “Kripto Sigorta Fonu.”

Ama şimdilik her şey “beta sürümünde”, hukuk dâhil.

Son Söz

Satoshi bir hayal yazdı: ''Code is law'' yani kod, kanundur.

Biz ise o kodları 'ideal hukuka' dahi yerleştiremedik.

Bugün adalet, kripto borsalarının “hizmet şartları” arasında kaybolmuş durumda.

Ama ben hâlâ inanıyorum:

Bir gün hukuk, sadece geçmişi değil, blockchainin geleceğini de koruyacak.

Av. İlteriş Göker

GÖKER HUKUK & DANIŞMANLIK